Çocukluğun Soğuk Geceleri Üzerine Bir İnceleme
Çocukluğun Soğuk Geceleri, Tezer Özlü ’nün ilk romanıdır. Otobiyografik bir roman olarak nitelendirilmekle beraber bu kadar kısa bir anlatının roman niteliği taşımadığı tartışmaları da sürmüştür. İncelemeyi, otobiyografik bir roman perspektifinden bakarak sadece Tezer Özlü ‘nün hayatı ile sınırlandırmak bir kadının ruh dünyasının bu denli özgür davetine haksızlık olur diye düşünüyorum. Otobiyografik bir roman olduğunu söyleyerek sadece Tezer Özlü ‘nün yaşamına indirgenmemeli bu kitap. Küçük bir kız çocuğunun hayatı algılayışı, düşünülenler ama söylenemeyenler, akıl hastanesinin odasında bağırılamayanlar, bir kadının düzene isyanı ve devrimci bir ruhun yılgınlığını da içeren satırlar var bu kitapta. Bu sebeple roman Tezer Özlü ‘nün de anmak istemediği patolojik herhangi bir tanımlamadan uzak kalarak okunmalı. Yaşanan anlatılırken tekrar yazılır bu yüzden de her hayat bir hikâyeye dönüşebilir. Geçmişi anlatmak, yazmak belki de hikayeleştirirken iyileştirmeyi mümkün kılar. Delirme...